12 Ağustos 2011 Cuma

Kültürden Gaye - Necip Fazıl Kısakürek - Deneme

Necip Fazıl Kısakürek (1905-1983)
Bizde hemen bütün okur yazarlar vehmeder ki, kültür sade­ce bilgidir. Bilgi ne demek? İnsan kafasının her gün ve her şu­bede meçhuller âleminden fethedip çerçeveleştirdiği şeyleri baş­tanbaşa bilmeğe imkân mı var? O hâlde kültürlü olmak kabil de­ğil. Buna mukabil herkes kendi meslek ve faaliyetine göre hususî bir şey bilir. Öyleyse kültürsüz olmanın yolu yok. Hâlbuki kültürlü ve kültürsüz adam diye hakikatte iki zıt tip var. Ya bun­lar arasındaki fark? 

Kültür, sahibinde fikir bünyesi hâline gelmiş bilgidir. Gıda­nın, döne dolaşa damarlarımızda kan hâline gelişi gibi. Kimse bize kilerindeki erzakı gösterip o mikyasta kan sahibi olduğunu iddia edemez. Kimse de ansiklopedi ezberlemekle kültürlü ol­maz. Kültür, bilgi sahibi olmak değil, bilme hassasına ermektir. Bilme hassasına eren, bilmediği şeylerin de bir nevi âlimidir. Nasıl ki parası olan, satın almadığı şeylerin de bir nevi mâliki. Bütün bilgilerin kaynağı idrak çilesini çekmiş ve bir dünya gö­rüşüne varmış her insan kültürlüdür. Bunun içindir ki üniversi­telerde ve bilhassa mücerret ilim fakültelerinde talebe, bir şeyi öğrenmekten ziyade nasıl öğrenileceğini öğrenir. Üniversite, öğrenme metotlarını öğreten ocak. 

Bir şeyi bilmek hüneriyle elmas takma sanatı arasında ince bir yakınlık var. Elmas, mahfazasını zengin etmez. Onunla çiz­gilerini ifade eden vücudu kıymetlendirir. Bu yüzden, Karaman­lı bakkalın pırlantaya boğulmuş parmaklan gibi, kültüre sadece ve kabaca mahfazalık etmek, üstelik servet cakası yapmak haki­kî kültürsüzlüktür. Kültürden gaye, en sade ve en zarif kılık için­de bizzat mücevher olmaktır. 

(3 Haziran 1939)

Güzel Yazılar DENEMELER, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 1999, S. 151-152

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder